MARANGOZ
Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmiş çatmıştır. Patronuna artık yaşlandığını ve emekli olmak istediğini söyler. Patronu çok sevdiği bu işçisinin işten ayrılmak istemesine çok üzülmüş fakat çok sevdiği bu işçisini de kırmak istememiş ondan son bir iş daha yapmasını rica etmiştir.
Marangoz istemeyerek içinden de söylenerek bu isteği kabul eder. Patronuna anlam verememiş fakat içinden söylenerek işe koyulmuştur. Patronu kendisinden güzel ahşap bir ev yapmasını istemiştir. Fakat yaşlı marangoz işine kendini vermiyor, işi aceleye getirmeye çalışıyor, baştan savma bir işçilik ortaya koyuyordu. Böyle usta ve tecrübeli bir marangozun böyle bir iş ortaya koymasına görenler anlam veremiyordu.
işini bitirdiğinde, patronu evi görmek için geldi eve şöyle bir baktı ve Patronu marangozun yaptığı evin dış kapısının anahtarını marangoza uzattı. “Bu ev benden sana senin emeklilik hediyesi lütfen kabul et dedi. Marangoz o anda ne kadar büyük bir hata ettiğini anladı fakat maalesef çok geçti.
Marangoz yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi! O zaman onu böyle yapar miydi! Bizim için de bu böyledir. Gün be gün kendi hayatimizi kurarız. Çoğu zamanda, yaptığımız işi elimizden gelenden daha azını ortaya koyarak yaparız. Sonra da, aslında kendi evimizi/hayatımızı kendimiz yaptığımızı anlar fakat geriye pişmanlıkla bakarız. Çünkü zaman akıp geçmiş, geriye dönmek olanları telafi etmek imkansız hale gelmiştir.
Marangoz sizsiniz. Her gün bir çivi çakar, bir tahta koyar ya da bir duvar dikersiniz. “Hayat bir kendin yap tasarımıdır” aslında. Bugün yaptığınız secimler, yarin yasayacağınız evi inşa etmektedir bir bakıma. Bunun farkında olarak yaşamak belki olabilecek pişmanlıkların önüne geçebilir. Ne yaparsanız yapın işinizi en iyi şekilde yapmaya çalışmayı unutmayın. Bu iş son işiniz olsa bile.
--
Bafder - Bafralılar Kültür ve Yardımlaşma Derneği Yönetim Kurulu Adına
Bülent Arslan
Onursal Başkan